Toz Taneleri
1.KISIM
Hüznümün en yükseğinden şöyle baksan manzarama gözlerini alamazdın.
Gözlerini alırdılar.
Mazi bazen mavi,bazen haki,bazen zifir ve mazidekiler bazen şeker bazen zehir.
Karanlığa yanaşır aydınlık limana yanaştığı gibi geminin.
Güzellik arayışında çirkin.
İçinde çok kişi var terketmediğin.
Yapamasan da olsaydı en azından sarfetmişliğin.
Kaç kendinden,yarış mesafelerle.
Ya da korkma seni kurtar savaş süvarilerle.
Bak ben kopardım güneşten parçalar ellerimle,fırlattım onun kardan adamlarına var gücümle.
Eksik kalan şiirlerini topluyorum bugünlerde ömrümün ve
çıplak ayaklarımın izleri asfaltta.
İki kişilikken teke düştüm hayatta ama duble söyledim rakımı masama inatla.
NAKARAT
Uçur beni rüzgar toz taneleri gibi burdan uzağa doğru.
Gel beni kurtar,alalım başımızı gidelim uzağa doğru.
Elimde bir gül var, dikenleri sivri batar tenime doğru
Bu kaçıncı ihtar hayatın iki dudağı arasından yüzüme doğru.
Sakladım benim için beni bana,hatırlatır zor zamanda beni bana diye.
Sakladım benim için beni bana,hatırlatır zor zamanda beni bana diye.
2.KISIM
Yaşıyor gibi yapıp aralarında ölü de gezdim ama üzerimden düşen ölü toprağının tozunu tekmeledim sonra.
Nefes kadar hafifledim,iyi,güzel hafifken herşey ağırlaştı hiddetim.
Yerle gök arasında ortaya bakarken gözüm tam o anda içime oturur öküzüm.
Zaman belli zaman gelip yanaklarımdan makas alır.
Gözümün önüne düşer dün ve bugün parçalanır gözümün önünde.
Ah be hayat bir kez de bir dediğimi ikilettirme,duymak istemiyorum işittirme.
Ciğerimi onun mangalında pişirttirme.
Işıkları yuttu gece,kalem uyandı gece gece.
Yarınlarımın cümlelerini kuruyorum şu an hece hece.
Ben mırıldanan adam.
Dilsiz odam sanki okyanusun ortasında ıssız adam.