Bu Böyledir
A haa
Tekrar biz, bizler
Bak önünde ateş, at kendini ateşe
Hadi atsana, at, atmazsın değil mi? Çünkü sen akıllısın
Çok akıllısın biz deliyiz, sense akıllısın
[Verse 1: Sagopa]
Meraklı bir avım ben (yov), nerede avcı (yov)?
Bütün kurşunlar cavcavcı
Özgürlüğümü istiyorum izninizle
Bana emanet onca izle
Dosdoğru arıyorsan gel peşimden, beni izle!
Bana üç dakika verin ve gerçeklikte tanışın
Bana ufak bir şans verin, büyüklük bende kalsın
Ey uslanmaz başım Ağrı Dağı'na çıkmış inliyorsun
İn de ordan deniz seviyesinde konuşalım (hadi)
Gördüklerim mi doğru (doğru), yoksa sen mi yalansın?
Hayır sen gerçeksin ve gördüklerim gayet net
O kadar ışıl ışılsın ki, seni fark etmemek imkânsız
Güneş sana sırtını dönse ay bırakmaz yalnız
Kalbim atar cansız. Geçmez gün ahsız, vahsız
Şu yaptığım Rap denen şeyim kuralsız
Var olunmaz ulan hayasız
Sahi hangimiz riyasız, hangi uyku rüyasız?
[Nakarat: Sagopa (& back: Kolera)]
Düşün bir (aha) kendini koy ateşin ortasına ve de yan, yan, yan (yov, yov
Sago Kaf-Kef, Kolo, lov, lov, lov, lov)
Bu böyledir (aha). En tatlı yerinde uykudan uyan, uyan, uyan (check, check, yo, check, check, yo, ha)
Düşün bir, kendini koy ateşin ortasına ve de yan, yan, yan (yo, Sago Kaf-Kef, Kolo, lov, lov, lov, lov)
Bu böyledir. En tatlı yerinde uykudan uyan, uyan, uyan (Sago Kaf-Kef, Ko-Ko-Ko-Ko-Kolera, Kolo, l-l-l-l-l-lo)
[Verse 2: Kolera]
Vedalaş benle ellerim
Kaçmak için girdiğim tünel uzadıkça uzadı ama
Bir girişi varsa bir de çıkışı olmalıydı
Bildiklerimi içine gömdü karanlık
Görme, göreni kör yapıyor bu dünyalık
Dağılanları toplamaktan önüme bakamıyorum
Ben dağıtsam arkamı toplayan yok, bulamıyorum
Turbu sıktım artık gayet ciddi ellerim
Şimdiden kıyamette bir yer arıyorum kendime serin
Her hakkım kendimde saklı ben kendimi kâbuslara yatırdım
Her yer bataklıktı, çırpındıkça boğuluyordum
Bir pencerem vardı camını açmadan bakardım dışarı
Bulutların şekillerinden resim çıkarırdım gün aşırı
Ne çok kandırmışlar beni
Ne çok bozmuşlar sizi
Kapıyı açmadıkça onlar kanırtmış bizi
Doğruyu söylemekte cesaretli göremedim sizi
Artık samimiyetinize güvenemem ben sizin
Dikkat et de geç olmasın ölüm saati çalarken seni
Durma zapla beni Sago sagola beni
[Nakarat: Sagopa (& back: Kolera)]
Düşün bir (aha), kendini koy ateşin ortasına ve de yan, yan, yan (yov, yov
Sago Kaf-Kef, Kolo, lov, lov, lov, lov)
Bu böyledir (aha). En tatlı yerinde uykudan uyan, uyan, uyan (check, check, yo, check, check, yo, ha)
Düşün bir, kendini koy ateşin ortasına ve de yan, yan, yan (yo, Sago Kaf-Kef, Kolo, lov, lov, lov, lov)
Bu böyledir. En tatlı yerinde uykudan uyan, uyan, uyan (Sago Kaf-Kef, Ko-Ko-Ko-Ko-Kolera, Kolo, l-l-l-l-l-lo)
[Outro: Scratches]
Just like that
I play my enemies like a game of chess